Pilates

Pilates

1930’larda doğduğu düşünülen Pilates, Alman asıllı Joseph Pilates’in küçükken geçirdiği rahatsızlıklar neticesinde vücut direncini arttırmak için bulduğu bir spor dalıdır. Kendisini tedavi etmek için diğer spor dallarından faydalanarak yeni hareketler bulan Joseph Pilates, bu hareketleri yoğun bir şekilde uygulayarak vücut direncini geri kazandı. Kendi adıyla anılan bu sporu 1. Dünya Savaşı’nda sakatlanan askerleri tedavi etmek için kullandı. Şu an Pilates hala fizik tedavi programlarının faydalandığı en popüler spor dalı olarak bilinmektedir.

Kilo vermeyi ya da kaslı bir vücuda sahip olmayı sağlamayan bu spor dalının asıl amacı vücut direncini arttırmaktır. Vücuda doğru nefes almayı öğreten Pilates, kalça ve bel kemiği rahatsızlıklarını gidererek iskelet dengesini kurar. Vücuda dengeli duruş ve sağlıklı kemik yapısı kazandırmayı önceler. Bunun yanında düz ve biçimli bir karına, ince bir bele ve dik bir duruşa sahip olmayı da sağlar.

Pilates’in prensibi şöyledir:

Konsantrasyon: Pilates yaparken hareketlere yoğunlaşmak, bedenin uyum içinde nasıl çalıştığına ve hangi kasların kullanılıp, hangilerinin kullanılmadığına dikkat etmek gerekir.

Kontrol: Pilates metodunda kontrol çok önemlidir. Kontrol için bedenin iyi dinlenmesi ve hareketlerin gösterildiği şekilde uygulanması, olası sakatlıkların önlenmesi gerekir.

Merkezleme: Pilates Metodu’nda, doğru hareket sanatlarında olduğu gibi merkez, göbek, bel ve kalça çevresidir. İç organları ve omurgayı yerinde tutan kas sistemlerini içerir. Merkezleme, üst bedenin stabilitesini ve esnemeyi, uzamayı sağlar.

Kesinlik: Hareketler belirsizce değil, hakkı verilerek tam yapılmalıdır. Hareket sekansları birbirleri içinde ve birbirleri arasında koordine olmalıdır.

Nefes: Nefes alıp verme, panik olmadan sırtın arkasına ve altına derin nefes alıp bütün nefesi tamamıyla dışarı üflemek yoluyla olmalıdır. Böylece, nefes tamamen boşaltılıp, kan temizlenmiş olur.